Motor Konuşma Bozuklukları: Dizartri - Apraksi

Esra Emine Özkan 10 Eylül 2018
Afazi

Konuşma, ses, işitme, ağız-yüz düzeneği kullanılarak gelişen; kompleks bir nöral entegrasyon ve pek çok fizyolojik sistemin hızlı koordinasyonunu gerektiren duyusal ve motor bir süreçtir. Konuşmanın solunum, sesleme (fonasyon), rezonans, sesletim (artikülasyon) ve prosodi bileşenlerinden bir veya birkaçını etkileyen bir nöromotor sorunu ile ortaya çıkan konuşma bozuklukları motor konuşma bozuklukları olarak adlandırılmaktadır. Dizartri ve apraksi olmak üzere iki tip motor konuşma bozukluğu bulunmaktadır

Dizartri

Merkezi Sinir Sistemi ve/veya Çevresel Sinir Sistemi ya da her iki sistem hasarına bağlı olarak, konuşma düzeneğini kontrol eden kaslarda spastisite, flaksidite, koordinasyon bozukluğu, paralizi sonucu konuşmanın solunum, sesleme, rezonans, sesletim ve prozodik özelliklerinin etkilendiği, dolayısı ile anlaşılabilirlik özelliğinin sınırlandığı bir motor konuşma bozukluğudur. Dizartri, doğum öncesi hasarlara bağlı olabileceği gibi doğum anomalilerine bağlı olarak da ortaya çıkabilir. Ayrıca beyin felci, tümörler, kafa yaralanmaları sonrasında da ortaya çıkabilir. Çocukluk çağında gözlenen nöromotor konuşma bozuklukları serebral palsi ile ilişkilendirilmekte ve “gelişimsel disartri” olarak tanımlanmaktadır.

Dizartrik konuşmada; nefesli,genizsi, birbiri içine geçmiş,bozuk ritimli, sesin sert olması gözlemlenebilir.

Merkezi ve çevresel sinir sistemindeki farklı lezyon ve hasarlar farklı dizartri tiplerini meydana getirir. Dizartri türleri; Spastik, Flaksid, Ataksik, hipokinetik, hiperkinetik, tek taraflı üst nöron dizartrisi ve karma dizartridir.

Terapide genel amaç; hastanın dil kullanımını, konuşma anlaşılırlığını, hızını, süresini, doğallığını, ezgisini ve prosodik özelliklerini yapabildiği en üst düzeye getirerek yaşam boyu iletişim aktivitelerine katılımını sağlamaktır.

Apraksi

Apraksi, motor becerileri etkileyecek herhangi bir güçsüzlük olmadan, beceri gerektiren hareketlerin yapılamamasıdır. Apraksinin çeşitleri bulunmaktadır. Bunlardan bazıları; konuşma apraksisi, bukkofasial apraksi, idyomotor apraksi, limb apraksi ve oral apraksidir.

Konuşma Apraksisi

Yetişkinlikte ve çocukluk döneminde konuşmanın programlanmasına ilişkin motor bozukluktur. Yetişkin formu normal dil ve konuşma gelişimi sonrası gerçekleşir. Çocukluk çağı apraksik konuşma ise yapısal beyin hasarı sonucunda oluşur. Sensori motor konuşma bozukluğu olarak da tanımlanır. Sözcükleri üretmek ve istemli kas hareketlerini sağlayabilmek için gerekli merkezdeki motor planlama bozukluğudur.

Sıklıkla sesletim problemleri görülür. Bunun yanı sıra fonasyon koordinasyonu, sıklığı ve/veya vurgu etkilidir. Hasta yetersizliğinin farkındadır, sözcük uzunluğu arttıkça sorun artar. Sesletim bozuklukları tutarlı değildir; tekrarlar, uzatmalar veya sözcük değişimlerinde varyasyonlar görülür. Ünsüzlerin sesletimi ünlülerden daha zordur, başlangıç ünsüzleri son ünsüzlerden daha zordur. Özellikle otomatik ve sık kullanılan sözcüklerde mükemmel sesletilen konuşma kısımlarına sıklıkla rastlanır.

Apraksi terapisinin asıl amacı, hastanın konuşma üretimini gerçekleştirmek için gerekli artikülatör hareketlerin istemli kontrolünü arttırmaktır. Apraksi çok ciddi bir düzeyde ise anlaşılır konuşma gerçekçi bir hedef olmayabilir. Bu kişiler için alternatif ve destekleyici bir iletişim sistemi geliştirmek daha anlamlı bir hedef olabilir.